Sınıraşan miras vakası ve AB Miras Tüzüğü
Giderek daha fazla miras vakası uluslararası bir bağlantı göstermektedir, örneğin miras bırakan Alman vatandaşlığına sahip olabilir, ancak emeklilikte yaşam merkezini İspanya’ya taşımış olabilir. Bu tür durumlar, AB ülkelerinde farklı şekilde düzenlenmiş olan miras hukuku üzerinde etkili olabilir. Yurtdışı bağlantılı miras vakalarında, hangi miras hukukunun uygulanacağı sorusu ortaya çıkmaktadır.
Kışı soğuk ve yağmurlu Almanya yerine güneşli İspanya’da geçirmek veya Almanya’da sabırsızlıkla ilk ısıtan güneş ışınlarını beklemek yerine Toskana’da baharın tadını çıkarmak – birçok Alman vatandaşı bu tür hayalleri gerçekleştirmiştir. Özellikle emekli olarak, birkaç hafta veya ay yurt dışında geçirmekte ve hatta AB dışında bir taşınmaz edinmiş olabilmektedirler. Ancak bu durumun, miras vakası üzerinde sonuçları olabileceği ve Alman miras hukukunun geçerli olmayabileceği genellikle düşünülmemektedir. MTR Legal Rechtsanwälte gibi hukuk firması, sınıraşan miras vakalarında hangi ulusal miras hukukunun geçerli olacağını, AB Miras Tüzüğü’nün düzenlediğini belirtmektedir.
Sınıraşan miras vakaları artıyor
AB içinde sınıraşan miras vakaları artmıştır. Bunun sebepleri arasında mirasçıların ve miras bırakanların farklı ülkelerde yaşamaları veya miras bırakanın ana ülkesindeki ikametgahının yanı sıra AB dışında bir konuta sahip olması bulunmaktadır. AB Miras Tüzüğü’ne göre, bu tür durumlarda miras bırakanın son olağan ikametgahının bulunduğu ülkedeki ulusal miras hukuku uygulanmaktadır. Eğer ikametgah Almanya’da ise Alman miras hukuku uygulanmaktadır. Ancak miras bırakan örneğin İspanya’da da bir konuta sahip olup, orada kış aylarını geçirmeyi seçmişse ve orada vefat ederse, İspanyol miras hukuku da geçerli olabilir.
Başka bir miras hukukunun uygulanması mirasçılar ve miras bırakan üzerinde sonuçlar doğurabilir. Örneğin İspanya içinde bile farklı düzenlemeler geçerli olabilir. Almanya’daki eşler arasında popüler olan sözde Berlin Vasiyeti bazı bölgelerde geçerli olup, bazı bölgelerde geçerli değildir. İtalya’da ise Berlin Vasiyeti yapısı tanınmıyor. Bu, yapılan tasarrufların geçersiz hale geldiği ve eşin ölen eşin tek mirasçısı olmadığı anlamına gelir. Bunun ciddi etkileri vardır, çünkü bunun yerine yasal miras düzeni geçerli olur ve bu, bazı ülkelerde Almanya’dakinden farklıdır.
Farklı yasal miras düzeni
Almanya’da öncelikle eş ve çocuklar mirasın yarısını alırken, İtalya veya İspanya gibi diğer ülkelerde eş farklı muamele görmekte ve miras payı önemli ölçüde azalırken, çocukların mirasçı olarak konumu önemli ölçüde güçlenmiştir.
Bunun yanı sıra, ulusal miras hukuku düzenlemeleri başka önemli farklılıklar da gösterebilir. Yasal miras düzeni ve miras payının yanı sıra zorunlu pay talepleri, bağışlar veya intifa hakkı gibi konularda da önemli sapmalar olabilir.
Bu ve diğer sonuçlar miras bırakan tarafından erken düşünülmelidir, çünkü hangi ulusal miras hukukunun uygulanmasını istediğine de etkide bulunabilir. Miras bırakan, vatandaşlık sahip olduğu ülkenin miras hukukunun uygulanmasını isteyebilir. Örneğin, AB dışında olağan ikametgahı olan bir Alman vatandaşı vasiyetinde Alman miras hukukunun uygulanmasını isteyebilir.
Çifte vergilendirmeden kaçının
Ayrıca, AB Miras Tüzüğü ve başka bir devletin miras hukukunun uygulanmasının sağladığı düzenleme esnekliği de düşünülmelidir. Örneğin, miras vergisi konusunda farklılıklar olabilir.
Genel olarak, yurtdışında olağan ikametgah durumunda çifte vergilendirme oluşmamasına dikkat edilmelidir. Miras bırakan bir Alman vatandaşı olarak yurtdışında beş yıldan fazla yaşamamışsa, tüm mirası Almanya’da vergilendirme kapsamında olur ve tüm devletlerle çifte vergilendirmenin önlenmesine yönelik bir anlaşma bulunmamaktadır.
MTR Legal Rechtsanwälte, uluslararası miras hukuku alanında
büyük deneyime sahiptir ve uluslararası miras hukuku konularının tümünde danışmanlık hizmeti de sunmaktadır.
Bizimle iletişime geçin!