Küresel ticari ilişkiler, uluslararası hukuk için sürekli yeni zorluklar ortaya koymaktadır. Uyuşmazlık durumunda, hangi hukukun uygulanacağı genellikle önce tespit edilmelidir.
Küresel bir dünyada uluslararası hukukun büyük bir önemi vardır. Farklı devletlerden sözleşme ortakları arasında hukuki uyuşmazlıklar çıktığında, hangi hukukun belirli bir hukuk davasına uygulanacağını belirleyen, uluslararası özel hukuk önemli bir rol oynamaktadır, diye açıklıyor MTR Legal.
Sınır ötesi sözleşmelerde öncelikle uygulanacak ulusal hukukun hangi olacağı sorulmaktadır. Taraflar, satış sözleşmesinin düzenlenmesinde uygun bir hukuk seçme anlaşması kararlaştırabilirler. Böyle bir anlaşmadan vazgeçildiğinde, 17.12.2009 sonrasında yapılan sözleşmeler için Roma I Tüzüğü uygulanır. Bu hem AB üye devletleri arasındaki sözleşmeler için hem de üçüncü devletlerle yapılan sözleşmeler için geçerlidir.
Roma I Tüzüğü’nün Madde 4 Paragraf 1’ine göre, menkul mallarla ilgili satış sözleşmelerinde satıcının merkezinin bulunduğu devletin hukuku uygulanır. Gayrimenkul haklarında ise gayrimenkulün bulunduğu devletin hukuku geçerlidir.
Ancak uluslararası satış sözleşmelerinde BM Satım Sözleşmesi’nin (CISG) uygulanıp uygulanmayacağı sorusu da önem kazanmaktadır. CISG, uluslararası mal satışına dair Birleşmiş Milletler Konvansiyonu’dur. Anlaşma tarafları, iş yerlerini farklı devletlerde bulunduruyorsa ve bu devletler anlaşmayı onaylamışsa, uygulanabilir. 90’dan fazla ülke, aralarında önemli ticaret ortaklarının da bulunduğu, bu konvansiyonu imzalamıştır.
Ancak BM Satım Sözleşmesi kapsamlı değildir. Örneğin, üretici sorumluluğunda zaman aşımını düzenlemez. Ayrıca sözleşme tarafları, CISG’nin önemli kısımlarının uygulanamaz olduğunu beyan edebilir. Ancak bu tür maddelere dikkat edilmelidir. Örneğin, sözleşmede Almanya hukukunun uygulanacağının kararlaştırılmasıyla CISG dışlanmış olmaz, çünkü o ulusal hukukun bir parçasıdır. Bu nedenle, BM Satım Sözleşmesi’nin uygulanmaması için açıkça dışlanmış olması gerekir.
Ayrıca BM Satım Sözleşmesi’nde, önceden hazırlanmış genel işlem şartlarının sözleşmenin bir parçası olup olmayacağına da dikkat edilmelidir.
Genellikle hangi hukuk düzeninin uygulanabilir olduğu bir vaka özelinde belirlenmelidir. Uluslararası hukuk konusunda deneyimli avukatlar danışmanlık yapabilir.