Ulusal ve Uluslararası Çatışmalarda Tahkim

News  >  Schiedsverfahren  >  Ulusal ve Uluslararası Çatışmalarda Tahkim

Arbeitsrecht-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte
Steuerrecht-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte
Home-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte
Arbeitsrecht-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte

Tahkim (Arabuluculuk), dava sürecine anlamlı bir alternatif olabilir ve hem ulusal hem de uluslararası hukuk ihtilaflarında mümkündür.

Birçok durumda, bir hukuk ihtilafını çözmek için tahkim süreci önerilmektedir. Hem ulusal düzeyde hem de sınır ötesi hukuki anlaşmazlıklarda tahkim, dava sürecine karşı avantajlar sunar. Öyle ki tahkim süreci genellikle daha hızlı ve daha düşük maliyetlidir. Ayrıca, tahkim kararları özellikle uluslararası alanda, ulusal mahkemelerin kararlarına göre daha kolay uygulanabilir, diyor Avukat Michael Rainer, MTR Rechtsanwälte

Bir anlaşmazlığı çözmek için mahkeme süreci mi yoksa tahkim mi daha uygun, bir dizi faktörün değerlendirilmesine bağlıdır. Tahkim süreci çoğu ülkede daha hızlı yürütülebilir ve bir mahkemede dava açmaktan genellikle daha az maliyetlidir. Ayrıca, tahkim süreçleri kamuya açık değildir. Bu da bir şirketin itibarını zedelememek için belirleyici bir avantaj olabilir. Özellikle iş ortakları arasında hukuki anlaşmazlıklar söz konusu olduğunda, tahkim süreci uygun olabilir çünkü bu, iş ilişkisini daha az yük altına sokar.

Tahkim sürecindeki hakemler bağımsızdır ve taraflarca seçilir. Bu kişiler, konuya son derece hakim uzmanlardır. 1959 New York Sözleşmesi sayesinde tahkim kararları çoğu ülkede uygulanabilir; yaklaşık 170 ülke bu sözleşmeyi imzalamıştır. Böylece tahkim kararları dünya çapında pratik olarak icra edilebilir. Çoğunlukla bir tahkim kararı, ulusal mahkeme kararlarından daha kolay icra edilebilir. Ayrıca, uluslararası tahkim yoluyla taraflardan biri veya diğeri için ‘evsahip avantajı’ da önlenebilir.

Işık olan her yerde gölge de vardır. Tahkim sürecinin dezavantajı, tahkim kararına itiraz etme olanaklarının çok sınırlı olmasıdır. Çoğu zaman bir temyiz aşaması yoktur ve devlet mahkemeleri sadece çok sınırlı bir alanda hareket edebilir. Tahkim kararına örneğin, hukuki dinlenme hakkı ihlal edildiğinde itiraz edilmesi mümkün olabilir.

Bu nedenle, önceden avantaj ve dezavantajları değerlendirmek ve anlaşmazlığın tahkim süreci ile mi yoksa devlet mahkemesi ile mi çözüleceğine karar vermek önemlidir.

Hukuki bir endişeniz mi var?

Danışmanlığınızı rezerve edin – İstediğiniz tarihte randevu seçin veya bizi arayın.
Ülke çapında çağrı hattı
Şimdi ulaşılabilir

Şimdi Geri Arama rezervasyonu yapın

veya yazın!