Münih I Bölge Mahkemesi’nin kararı, Martin Kippenberger’in ‘Paris Bar Version 1-3’ eserlerinin yaratıcılık niteliği konusunda açıklık sağlıyor
2 Ağustos 2023 tarihli (Dosya No: 42 O 7449/22) kararıyla Münih I Bölge Mahkemesi, ilgili telif hakkı kriterlerini dikkate alarak, Martin Kippenberger’in ‘Paris Bar Version 1-3’ adlı tablo serisinin tek yaratıcısı olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmetti. Telif hakkı şahsiyet hakkı ve telif hakkı atanmasının birlikte ele alındığı yargılamada, görsel sanatlarda yaratıcı katkının atfedilmesinin temel unsurları tartışıldı.
Arka Plan ve Uyuşmazlık Konusu
Martin Kippenberger, uluslararası çağdaş sanatın en saygın isimlerinden biri olarak kabul edilmektedir. ‘Paris Bar Version 1-3’ adlı eser serisi, yalnızca önemli koleksiyonların bir parçası olmakla kalmayıp aynı zamanda sıkça canlı telif hakkı tartışmalarının konusu olmaktadır. Olayda, bu eserlerin telif sahipliği ilk kez yargı yoluyla sorgulanmıştır; çünkü bir üçüncü kişinin eserlerin icrasında belirleyici rol oynadığı ve ortak telif hakkı sahibi olduğu iddia edilmiştir.
Mahkemenin Değerlendirmesindeki Temel Sorular
Ortak Telif Sahipliğinin Varlığı İçin Ölçütler
§ 8 UrhG’ye göre, birden fazla kişinin birlikte bir eser yaratması durumunda ve bu katkıların birbirine öyle bağlı olması ki, bunlar ayrı ayrı eser olarak algılanamaz hale geldiğinde ortak telif sahipliği söz konusudur. Mahkeme bu nedenle, üçüncü bir kişinin katkılarının yardımcı işler veya yalnızca teknik katılımın ötesine geçip geçmediğini ve yaratıcı anlamda telif hakkı koruması kapsamında fikri ortak yazarlık olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini incelemiştir.
Yardımcı Destek ile Yaratıcı Katılımın Ayrımı
Münih I Bölge Mahkemesi, esere yapılan her katkının otomatik olarak ortak telif sahipliğine yol açmadığını tespit etmiştir. Belirleyici olan unsur, katkının eserin yaratıcı özünü esaslı biçimde şekillendirip şekillendirmediği veya sadece ana yaratıcının sanatsal talimatlarının teknik olarak uygulanmasını mı sağladığıdır. Delil toplama sürecinde, diğer sanatçının katılımının ne boyutta olduğu ve bu kişinin faaliyeti verilen talimatların ötesine geçip geçmediği analiz edilmiştir. Mahkemece doğrulanan tanık beyanları, merkezi sanatsal kavramsallaştırma ve esas tasarım talimatlarının Kippenberger tarafından verildiğini, üçüncü kişinin katkısının ise yalnızca zanaatkarca uygulama ile sınırlı kaldığını göstermiştir.
Kişilik Hakları ve Telif Hakkı Şahsiyet Hakkı
Karar, genellikle yalnızca telif hakkı sahibine ait olan, §§ 12 ve devamı UrhG uyarınca telif hakkı şahsiyet hakkının önemli bir yer tuttuğuna vurgu yapmıştır. Eserin adı ve tanınmasının belirlenmesi hakkı mahkeme görüşüne göre yalnızca Martin Kippenberger’e aittir.
Sanat Pazarı ve Sanatçılar İçin Önemi
Münih I Bölge Mahkemesi’nin tespiti özellikle galeriler, miras idarecileri ve koleksiyoncular açısından büyük önem taşımaktadır. Açık bir telif sahipliği ataması, ilgili eserlerin ticaretinde ve sergilenmesinde hukuki güvenceyi artırmaktadır. Aynı zamanda karar, yaratıcı faaliyet ile teknik uygulama arasındaki ayrımın, sanatsal işbirliğinin koşullarına göre değerlendirilmesi gereken karmaşık bir bireysel analiz gerektirdiğine işaret etmektedir.
Sonuçlar
Münih I Bölge Mahkemesi’nin kararı, birlikte üretilen sanat eserlerinde telif hakkı atamalarının kesin olarak belirlenmesinin yüksek önemini vurgulamaktadır. Yalnızca yaratıcı katkıların ortak telif sahipliğine yol açabileceği, sıradan yardımcı işlerin veya teknik desteğin ise kural olarak bağımsız bir telif hakkı doğurmayacağını ortaya koymaktadır.
Müvekkiller veya ilgililer, telif hakkı ataması, telif hakkı şahsiyet hakkı veya bunlarla ilgili konular hakkında sorulara sahipse, MTR Legal bünyesindeki avukatlar ülke genelinde ve uluslararası düzeyde ayrıntılı bilgi için hizmetinizdedir.
(Quelle: Landgericht München I, Urteil vom 2. August 2023, Az. 42 O 7449/22)