6 AZR 18/25 Kararı – Federal İş Mahkemesi’nin güncel bir kararının kapsamlı değerlendirmesi
13 Haziran 2024 tarihinde Federal İş Mahkemesi (BAG), 6 AZR 18/25 dosya numaralı dava kararını açıkladı. Kararın gerekçesi, iş hukuku alanındaki önemli soruları ele almakta ve ücret yerine geçecek alacakların iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi düzenlemeleriyle dışlanmasına ilişkin yargısal içtihadın gelişimine katkı sağlamaktadır. İlgili mevzuat ile birlikte geçerli Avrupa Birliği hukukunun göz önünde bulundurulması, yalnızca iş hukuku uzmanlarına değil, aynı zamanda şirketlere, insan kaynakları yöneticilerine ve yatırımcılara da değerli bir yol haritası sunmaktadır.
Davanın başlangıç durumu
Uyuşmazlığın odağında, bir çalışanın işverene karşı karantina süresi boyunca ücretin ödenmesine dair talebi yer almaktaydı. Çalışanın, resmi makamlarca emredilen karantina nedeniyle işini yerine getirememesi üzerine, işverenin ücret ödemekle yükümlü olup olmadığı ve yükümlülüğünün kapsamı değerlendirildi. İş ilişkisi dış etkenlerle ve işyerinden kaynaklanmayan nedenlerle kesintiye uğradığında ve sözleşme veya toplu iş sözleşmesinde bu durumda açık düzenleme bulunmadığında, işverenin ücret ödeme yükümlülüğü tartışma konusu oldu.
Hukuki Dayanaklar ve AB Hukukuna Etkileri
Ulusal hukuk durumu
BGB § 616, 1. cümlesine göre, bir işçi veya çalışanın hizmet sunumunda geçici bir engel olması durumunda ücret hakkı kaybolmaz, “eğer engel, çalışanın şahsında bulunan bir sebepten ve çalışanın kusuru olmaksızın ortaya çıkmışsa.” Bu düzenleme, bireysel iş sözleşmesiyle, toplu iş sözleşmesiyle veya işyeri anlaşmasıyla değiştirilebilir.
AB Hukukunun Etkileri
Dava aynı zamanda AB hukukunun hükümlerini de ilgilendirmiş, özellikle eşit muamele ilkesi ve Avrupa Birliği’nin çalışma süresi direktiflerinin gerekleri açısından değerlendirilmiştir. BAG, ulusal dışlayıcı hükümler ile § 616 BGB’nin devredilebilirliğinin AB hukuku ile esasen uyumlu olduğunu, ancak çalışanlar için makul olmayan bir dezavantajın söz konusu olmaması gerektiğini vurgulamıştır.
Kararın İçeriği ve Kapsamı
Geçici Engel – Ücret Hakkının Hariç Tutulması
Mevcut davada işveren, iş sözleşmesi yoluyla BGB § 616’yı açıkça devre dışı bırakmıştı. BAG, bu tür bir değişikliğin geçerli olduğuna ve çalışanın karantina süresi için ücret talep edemeyeceğine karar verdi. Şirketler için, sözleşme hükümlerini açık seçik hazırlama esnekliği mevcuttur. Ancak, kanuni ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine uyulmalı, hukuka aykırı dezavantajlar ve geçersiz hükümlerden kaçınılmalıdır.
Sözleşmesel Düzenlemelerde Netlik İhtiyacı
Karar, kanuni düzenlemeden ayrılan iş sözleşmesi hükümlerinin açık ve anlaşılır şekilde hazırlanmasının önemini vurgulamaktadır. Belirsiz veya çok anlamlı dışlama hükümleri, şüphe halinde, düzenleyenin aleyhine hükmedilebilir. Hem şirketler hem de çalışanlar, iş sözleşmesi düzenlemelerinin yargı içtihadı ve ilgili toplu iş hukuku gerekleri ile uyumunu değerlendirmelidir.
Gelecekteki Sözleşme Düzenlemelerine Etkileri
Gelecekteki sözleşme ve toplu iş sözleşmesi düzenlemeleri, şeffaflık ve anlaşılabilirlik konusunda artan gereklilikleri karşılamak zorunda kalacaktır. İş mahkemesi uygulamaları, tarafların menfaatlerinin korunması adına yüksek standartlar getirmekte ve iş ilişkisinde hukuki belirsizliklerin önlenmesine katkı sağlamaktadır.
Şirketler ve Çalışanlar İçin Pratik Önemi
Şirketler, yatırımcılar ve varlıklı bireyler için bu karar hem hareket alanı hem de yükümlülükler doğurmaktadır: Sözleşme örnekleri ve çalışma şartları düzenli olarak geçerlilik açısından denetlenmeli ve güncel içtihatlara uygun şekilde uyarlanmalıdır. Şirketler, iş sözleşmesi düzenlemeleri ile ilgili haklarını kullanırken, belirsiz ifadeler veya hukuka aykırı hükümlerle bu hakları zayıflatmaktan kaçınmaya özen göstermelidir.
Sürekli Gelişim – Güncel Davalara Dair Not
İleriye dönük başka dava ve süreçlerin, burada belirtilen ilkelere dair ek açıklıklar veya genişletmeler getirebileceği dikkate alınmalıdır. Özellikle değişen çalışma dünyası ve yeni iş hukuku meseleleri nedeniyle bu gelişim dinamik şekilde devam etmektedir.
Burada aktarılan içtihat veya bireysel sözleşme düzenlemelerinden doğabilecek somut sorularınız olması halinde, MTR Legal Rechtsanwalt ekibi, iş ve ticaret hukuku alanında kapsamlı uygulama deneyimiyle tüm iş ilişkisi süreçlerinde müvekkillerine güvenle eşlik etmektedir. Duruma özel kapsamlı bir hukuki inceleme, giderek karmaşıklaşan hukuk düzeninde hukuki güvenlik sağlamak ve ekonomik hedeflere ulaşmak açısından önemli katkı sunabilir.