Rekabette Influencerlar Arasında İhtiyati Tedbir Talepleri Yok

News  >  Intern  >  Rekabette Influencerlar Arasında İhtiyati Tedbir Talepler...

Arbeitsrecht-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte
Steuerrecht-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte
Home-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte
Arbeitsrecht-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte

OLG Frankfurt am Main’ın Influencerlar Arasında Rekabet Hukuku ile İlgili İçtihadı

28 Haziran 2024 tarihli (Az. 16 U 80/24) kararıyla Frankfurt am Main Yüksek Eyalet Mahkemesi, sosyal medya sektörü ve rekabet hukuku açısından geniş kapsamlı etkileri olan bir karar vermiştir. Merkezdeki soru; iki influencer’ın, gizli reklam ile yanıltıcı ticari iletişim alanlarında birbirlerine karşı rekabet hukuku kapsamında men talebi ileri sürüp süremeyeceğiydi.

Olayın Başlangıcı ve Durumun Sunumu

Davanın arka planını, büyük bir sosyal medya platformunda aktif olan ve her ikisi de yaşam tarzı ürünleri tanıtan iki influencer arasında yaşanan bir anlaşmazlık oluşturuyordu. Davacı, davalının gönderilerinde ticari çıkarlarını yeterince belirtmediği iddiasında bulundu. Bu durumu, haksız rekabete karşı kanun olan UWG § 5a uyarınca reklam ile gazetecilik içeriklerinin ayrılması gerekliliğine aykırı bir hareket olarak değerlendirdi ve men talebinde bulundu. Anlaşmazlığın odak noktasında ise, UWG anlamında bir rekabet ilişkisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak men talebinde bulunulup bulunulamayacağı sorusu yer aldı.

Mahkemenin Esas Değerlendirmeleri

Ticari Faaliyetin Sınırlarının Belirlenmesi

OLG Frankfurt, tarafların gerçekten de rekabet hukuku açısından rakip olup olmadığını analiz etti. Bunun için belirleyici olan, her iki tarafın da piyasada ‘benzer mal veya hizmetler’ sunup sunmadığı ve aralarında somut bir rekabet ilişkisi olup olmadığıdır. Bu şart, her iki tarafın kendi veya başkasının satışını doğrudan rekabet halinde teşvik ettiği durumlarda sağlanır.

Somut Rekabet İlişkisinin Bulunmaması

Mahkeme, önceki yüksek mahkeme içtihatlarına atıfla, sosyal medya platformlarında yalnızca ‘görüş aracı’ ya da ‘iletişimci’ olarak faaliyet gösteren influencerlar arasında rekabet ilişkisi bulunmadığını vurguladı; ta ki kendi ürünlerini satmadıkları veya doğrudan şirketler adına hareket etmedikleri sürece. Senatonun bakış açısından belirleyici olan, taraflar arasında performansa dayalı bir ekonomik ilişki bulunmaması ve influencerların içeriklerinin esas olarak kendi erişimlerini artırmaya yönelik oluşuydu. Sadece yaşam tarzı, deneyimler veya görüşler paylaşıldığında, müşteri kazanımına yönelik asıl rekabet arka planda kalmaktadır.

Men Talebine İlişkin Dayanağın Bulunmaması

Doğrudan bir rekabet ilişkisi olmadığından, davalıya karşı UWG § 8 gereğince rekabete dayalı men talepleri mümkün değildir. OLG Frankfurt’a göre bu durum, davalının rakip olarak benzer bir ürünü veya hizmeti bağımsız şekilde satmaması sebebiyle ‘rekabet amaçlı hareket’ olarak kabul edilemez. Ayrıca, her iki influencerın aynı platformda olması ve benzer hedef kitleye erişmesi de, tek başına somut bir rekabet ilişkisi kurmaz.

Influencer Pazarlaması ve Hukuki Çerçeve İçin İmalar

Görüş Çeşitliliğinin Korunması ile Dürüstlük Hukuku Arasında Denge

Karar, influencer alanında rekabet hukukunun sınırlarını belirginleştiriyor ve görüş çeşitliliği ile iletişim özgürlüğünün yüksek bir öneme sahip olduğunun yeniden altını çiziyor. Sosyal medya aktörleri, üçüncü kişilerle klasik rakiplik ilişkileri olmadığı sürece sıklıkla iletişim özgürlüğüne dayanabilirler. Sadece yabancı ya da kendi ürünlerinin ekonomik olarak öne çıkarılmasının ön planda olduğu durumlarda rekabet hukuku talepleri gündeme gelebilir.

Etkilenenler Açısından Pratik Sonuçlar

Sosyal medya aktörlerinin, rekabet hukuku kapsamında men taleplerinin, belirli bir mal veya hizmet için doğrudan satış teşviki ve buna yönelik bir rekabet ilişkisi bulunmadıkça sınırlamalara tabi olduğunun farkında olmaları gerekir. Reklam içeriklerinin şeffaf ve doğru şekilde işaretlenmesi gerekliliği devam etse de, influencerlar arasında rekabet hukuku taleplerinin ileri sürülmesi her durumda mümkün değildir.

Kararın Bağlamı ve Süregelen Gelişmeler

Burada, OLG Frankfurt am Main’ın kararının yalnızca somut olaya ve bu bireysel vaka için geçerli koşullara özgü olduğuna dikkat çekilmelidir. Dijital iletişim ve sosyal medya alanındaki yargı gelişmeleri büyük bir ilgiyle takip edilmeye devam ediyor; zira bu platformlardaki düzenleyici gereklilikler ve şirket kültürü sürekli değişmektedir.

Son Not

Karar, sosyal medya aktörleri arasındaki rekabet hukuku taleplerinin istisnai niteliğini vurgulamakta ve dijital ortamda ticari ile ticari olmayan faaliyetlerin ayrımına dair önemli bir yol gösterici sunmaktadır. Değerlendirme, her zaman somut olaya ve reklam faaliyetinin özel niteliklerine bağlıdır.

Rekabet hukuku, reklam işareti ya da ilgili konular hakkında emin olamayan veya danışmanlık ihtiyacı hisseden şirketler, influencerlar ve diğer piyasa katılımcıları için, MTR Legal bünyesindeki Rechtsanwalt’lar netlik sağlamak ve hukuken güvenli yapılar geliştirmek için olanak sunmaktadır.

Hukuki bir sorununuz mu var?

Danışmanlığınızı rezerve edin – Tercih ettiğiniz tarihi çevrimiçi seçin veya bizi arayın.
Ülke çapında danışma hattı
Şimdi ulaşılabilir

Şimdi geri arama talep et

ya da bize yazın!