Olayın özü ve usulî gelişim
Şu anda Federal İş Mahkemesi’nde (BAG) görülmekte olan 8 AZR 117/24 dosya numaralı davada, bir iş sözleşmesinin feshedilmesinin toplu iş sözleşmesi ve yasal hükümler dikkate alınarak hukuken değerlendirilmesi ana odak noktasıdır. Dava, Hamburg Eyalet İş Mahkemesi’nin (LAG) 6 Sa 57/23 dosya numarasıyla ek bir inceleme önerisi sonrasında BAG’nin 8. Dairesi’ne sunulmuştur. İlk derece mahkemesi esas olarak işveren tarafından yapılan fesihlerin, toplu iş sözleşmesi düzenlemeleri ve olası ilgili Avrupa hukuku gereklilikleri ışığında hangi gerekçelendirme ve uygulama standartlarını taşıması gerektiği sorusuyla ilgilenmiştir.
Temel Hukuki Sorular
Toplu iş sözleşmesine dayalı fesih koruma hükümlerinin önemi
Hukuki anlaşmazlığın temelinde genellikle Fesih Koruma Kanunu’ndaki yasal korumanın ötesine geçen toplu iş sözleşmesine dayanan fesih koruma hükümlerinin yorumu ve uygulanabilirliği yatmaktadır. Bu tür düzenlemeler, örneğin daha uzun fesih süreleri, gerekçelendirme açısından genişletilmiş yükümlülükler veya işçi temsilcilerinin ilave katılım hakları getirebilir.
Mevcut davada, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin mevcut koşullar kapsamında geçerlilik kazanıp kazanamayacağı ve bu düzenlemelerin daha üstün hukuki normlarla, örneğin anayasal zorunluluklar veya Avrupa Birliği hukukunun temel ilkeleriyle çelişip çelişmediği incelenmektedir. Ayrıca, toplu iş sözleşmesindeki mevcut açılım (açık kapı) maddelerinin uygulanıp uygulanamayacağı da hesaba katılmalıdır.
Mahkeme Denetimi ve Usul Soruları
Bir diğer önemli husus, bu tür fesihlerin yargısal denetiminin kapsamıdır. Burada önemli olan, BAG’nin toplu iş sözleşmesinde öngörülen kriterleri kesin mi kabul edeceği yoksa genel iş hukuku ilkelerinden ek gereklilikler türetip türetemeyeceğidir. Özellikle eşit muamele ilkesi ve şeffaflık düzeyinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ayrıca, iş mahkemelerinin bir uyuşmazlık halinde işveren tarafından yapılan fesihin gerekçesini ne kadar ayrıntılı incelemesi gerektiği de önem taşır.
Son olarak, bu tür durumlar sıklıkla usule ilişkin sorunları da gündeme getirir: Örneğin, ne ölçüde ve hangi koşullar altında yeniden işe alma hakkı doğar ya da işçi temsilcilerinin süreçte hakları nasıl korunur gibi sorular ortaya çıkar.
Uygulama İçin Önemi
Şirketler ve çalışanlar üzerindeki etkiler
BAG’nin vereceği karar, fesihlerin toplu iş sözleşmesi hükümlerine tabi olarak hazırlanması ve uygulanmasında şirketler için önemli yol göstericiler içerir. Çalışanlar ise, bir fesih koruma davasının hangi koşullarda başarı şansı taşıdığına ilişkin açıklık sağlanmasından fayda görecektir.
Bu kararın önemi, toplu iş sözleşmesine bağlı tüm iş ilişkileri için geçerlidir ve bireysel vakaların ötesinde özellikle hukuki güvenlik ile personel kararlarının öngörülebilirliği açısından da örnek teşkil edebilir.
Avrupa Hukuku Standartlarıyla Bağlantı
Buradaki soru, Avrupa Birliği hukukunun ilgili direktifleri – örneğin 2000/78/EC sayılı eşit muamele ilkesinin hayata geçirilmesine ilişkin direktif – veya uluslararası iş hukukunun uygulanmasının dikkate alınıp alınmayacağıdır. Bu, ulusal veya toplu iş sözleşmesi düzenlemeleri Avrupa Birliği hukukunun gerisinde kalıyor ve muhtemel ayrımcılıklar iş hukuku çerçevesinde inceleniyorsa söz konusu olur.
Geleceğe Bakış
Federal İş Mahkemesi’nin 8 AZR 117/24 sayılı dosya üzerindeki kararı, sonucuna bağlı olarak, toplu iş sözleşmesine dayalı fesih koruma düzenlemeleriyle ilgili olarak genel kabul gören standartları belirleyecek ve hem işveren hem de çalışan tarafında hukuki güvenliği güçlendirecektir. Almanya’da veya uluslararası ölçekte faaliyet gösteren şirketler, yatırımcılar ve varlıklı özel kişiler, toplu iş sözleşmesi ve yasal düzenlemelerin iş ilişkileri ve bunların sonlandırılması üzerinde karmaşık etkileri olabileceğinden, gelişmeleri yakından takip etmelidir.
Şirketinde veya yatırımlarıyla ilgili olarak iş hukuku ile temas eden konuları olanlar, bu alandaki derinlemesine hukuki sorular için MTR Legal bünyesindeki deneyimli avukatlar ile iletişime geçmeyi değerlendirebilir.