Değerli eşyaların kaybında kargo hizmet sağlayıcısının sorumluluğu – Münih Sulh Mahkemesi’nin kararı
Kargo hizmet sağlayıcıları tarafından malların güvenli taşınması, modern ticaret hayatında önemli bir unsurdur. Münih Sulh Mahkemesi’nin 19.06.2024 tarihinde verdiği karar (Dosya No.: 123 C 14610/24), taşımacılık sırasında gönderinin kaybolması veya hasar görmesi durumunda nakliye şirketinin sorumluluğu ile ilgili temel hukuki meseleleri aydınlatmaktadır. Davanın konusu, gönderilen dizüstü bilgisayar yerine alıcıya sadece bir paket un ulaşması üzerine kargo şirketinin tazmin yükümlülüğüdür.
Başlangıç durumu ve arka plan
Somut olayda bir şahıs, yüksek değerli bir dizüstü bilgisayarı satmış ve cihazı kargo şirketine teslim etmiştir. Alıcıya ulaşan paket açıldığında, içinden sadece bir paket un çıktığı, dizüstü bilgisayarın ise bulunmadığı tespit edilmiştir. Açıkça görülen değiştirme işlemi nedeniyle, ambalajın zorla açıldığı ve dizüstü bilgisayarın çıkarıldığı konusunda taraflar arasında ihtilaf olmamıştır. Zarar gören gönderici, yasal sorumluluk kapsamında anlaştığı nakliye şirketinden zararının tazminini talep etmiştir. Nakliye şirketi ise bu talebi reddetmiştir.
Hukuki değerlendirme ve karar gerekçeleri
İlgili hukuki dayanaklar
Mahkemenin kararı, başta Ticaret Kanunu’nun (HGB) 425. ve devamı maddeleri olmak üzere ilgili hükümlere dayanmaktadır. Bu hükümler, taşımacının gözetimi altında bulunan taşınan eşyanın kaybı ve hasarından doğan sorumluluğunu düzenler. Mahkemeye göre yapılan hukuki değerlendirme, ayrıca sevkiyat sözleşmesinin içeriği ve taşıma hizmeti sağlayıcısının şartlarına da bağlıdır.
İspat yükü ve karine etkisi
Mahkeme, davacının iddia ve ispat yükünü yeterince yerine getirdiğini tespit etmiştir: Paketin içeriği titizlikle belgelendirilmiş ve sevkiyat usulüne uygun başlatılmıştır. Gönderinin tesliminden sonra, beyan edilen eşyanın (burada: bir dizüstü bilgisayar) alıcıya gerçekten ulaşmadığının tespit edilmesi halinde, Ticaret Kanunu’nun 424. maddesine göre taşıma sırasında bir kayıp meydana geldiğine dair yasal, aksi ispat edilebilir bir karine oluşur.
Sorumluluk kapsamı ve sorumluluktan muafiyet sebepleri
Sulh Mahkemesi ayrıca taşımacının sorumluluktan kurtulmasını sağlayacak durumların olup olmadığını da incelemiştir. Mahkemeye göre nakliye şirketi, zararın kendi sorumluluk alanı dışında meydana geldiğine dair somut bir delil sunamamıştır. Göndericinin bir kusuru ya da hatalı paketleme de tespit edilmemiştir. Taşıma şirketi zararın kendi alanı dışında, kaçınılmaz bir olaydan veya üçüncü kişilerden kaynaklandığını ispat edemediği için, dizüstü bilgisayarın güncel değeri ölçüsünde tazminat talebi Ticaret Kanunu’nun 429. maddesi uyarınca kabul edilmiştir.
Genel İşlem Şartlarının bağlayıcılığı
Sevkiyat şirketlerinin taraflarla yaptığı Genel İşlem Şartları (AGB), genellikle belirli gönderiler için sorumluluğun sınırlandırılması ve hariç tutulmasını içerir. Mahkeme, bu somut olayda dizüstü bilgisayarın bu hükümler kapsamı dışında kalmadığını ve özellikle değerli eşya olarak ayrıca beyan edilmesinin gerekmediğini belirtmiştir. Ayrıca tazminatın üst limitle sınırlandırılması da geçerli değildi, çünkü dizüstü bilgisayarın tahmini değeri muhtemel sınırların altındaydı.
Değerli ürünlerin gönderilmesinin önemi
Gönderici yükümlülükleri ve belge düzenleme gereklilikleri
Bu karar, gönderici tarafından gönderim sürecinin dikkatli şekilde belgelenmesinin önemini vurgulamaktadır. Özellikle değerli malların taşınmasında, paketleme sürecinin ve ambalajın durumunun ayrıntılı olarak kayda geçirilmesi tavsiye edilir. Paketin kargo şirketine teslimi sırasında alınan makbuzların saklanması da ihtilaf durumunda ispat açısından önemlidir.
Elektronik ve benzeri malların gönderimi
Elektronik veya benzeri değere sahip ürünlerde kayıp veya hırsızlık riski her zaman daha yüksektir. Yargı kararlarında, belirli şartlar altında taşıyıcının sorumluluğunu sınırlayabileceği kabul edilmekle birlikte, genel olarak herhangi bir istisnai durum olmadıkça ve sevkiyat usulüne uygun gerçekleştiyse taşıyıcının sorumluluğu devam eder.
Kararın özü ve etkileri
Karar, gönderici usulüne uygun paketleme ve gönderim ile ürünün değerini belirgin şekilde ortaya koyduysa, kargo hizmet sağlayıcısının kaybolan gönderiden kural olarak sorumlu olduğunu göstermektedir. Somut olayda, davacı göndericinin dizüstü bilgisayarın tam değeri kadar tazminat alma hakkı kabul edilmiştir.
Kaynak ve devam eden davalar hakkında bilgi
Münih Sulh Mahkemesi’nin kararı kesinleşmiştir. Şu anki bilgiye göre başka bir devam eden dava yoktur. Kararın temeli, 123 C 14610/24 numaralı dosya ile yayınlanan karardır (Karar veritabanı: urteile.news).
Değerli malların gönderimiyle ilgili kayıpların ve sorumluluk sorularının hukuki değerlendirilmesi, birçok özel durum ve riski bünyesinde barındırır. Benzer bir durumla karşılaşmanız halinde, taşıma, ticaret veya sözleşme hukuku alanında desteğe ihtiyacınız olursa, MTR Legal bünyesindeki deneyimli avukatlar size yardımcı olmaktan memnuniyet duyar.