Hakkını savunmak isteyen, mahkemeye gitmekten de kaçınmamalıdır. Davanın ne kadar geniş öngörüyle yürütülürse başarı şansı o kadar yüksek olur.
Dava yönetimi, ana yetkinliklerimizden biridir. Ancak mahkemeye gitmeden önce, alternatif çözüm yollarını da değerlendiririz çünkü birçok durumda hakkını savunmak için uzun süren yasal çatışmalara başvurmak gerekmez, şeklinde açıklıyor ekonomi hukuk bürosu MTR Rechtsanwälte.
Hukuki anlaşmazlıkları mahkeme devreye girmeden çözme imkânı varsa, bu imkânlar kullanılmalıdır. Ancak mahkeme dışı bir uzlaşma mümkün değilse, hakkın mahkemede kararlı bir şekilde savunulması gerekir. Dava yönetimi ne kadar stratejik ve geniş öngörülü yürütülürse, başarı şansı da o kadar yüksek olur.
Bu durum öncelikle müvekkille kapsamlı bir danışmayı gerektirir. Müvekkile tüm olası seçenekler ve bunların muhtemel sonuçları gösterilmeli, ardından kararlı bir yol izlenmelidir. Öncesinde önemli olan, başarı şansını artırmak ve dava başlamadan önce istenen yönde seyrin belirlenmesi için belgeler ve kanıtlar toplamaktır. Bu da dava yönetimi konusunda yetkinlik ve tecrübeyi gerektirir. Bununla birlikte, davanın usuli nedenlerle başarısız olmaması için dava hukuku konusunda özel bilgi de gereklidir.
Ayrıca, dava yönetimini her zaman müvekkille güven dolu bir işbirliği içinde bireysel duruma göre uyarlamak ve standart bir çözüm aramamak önemlidir.
Küreselleşme, uluslararası hukuki anlaşmazlıkların daha sık görülmesine neden olmaktadır. Ancak, ulusal hukuk uygulaması genellikle devlet sınırlarında durur. Bu nedenle, sınır ötesi uyuşmazlıklarda hangi ulusal hukukun uygulanacağını ve hangi mahkemenin yargı yetkisine sahip olduğunu belirlemek önemlidir. Uluslararası hukuk bürolarıyla olan sıkı işbirliği sayesinde, MTR Rechtsanwälte, müvekkillerin haklarını yurtdışındaki mahkemelerde de talep edebilir ve savunabilir.
MTR Rechtsanwälte, yurt içi ve yurt dışında hakları savunmak için tüm önemli hukuk alanlarında deneyimli ve yetkin bir ekibe güvenmektedir.