Frankfurt am Main İdare Mahkemesi, dikkat çeken bir kararında, Bundesanstalt für Finanzdienstleistungsaufsicht (BaFin) tarafından verilen ve bir internet servis sağlayıcısına, belirli bir internet adresine yönelik DNS tabanlı erişim engeli getirmesini emreden bir talimatın hukuka uygunluğunu ele aldı. İlgili internet servis sağlayıcısı, yargı yoluyla bu kararın incelenmesini talep etti ve davayı kazandı. Bu kararın etkileri tek bir olayın ötesine geçmekte olup, finansal denetim, temel haklar ve internet düzenlemesi arasındaki hassas dengede temel soruları gündeme getirmektedir.
BaFin Talimatının Hukuki Arka Planı
BaFin’in Görev ve Yetkileri
Finansal Hizmetler Denetleme Kurumu (BaFin), Almanya’da finans piyasasının geniş bir bölümünün denetlenmesi ve düzenlenmesiyle görevlidir. Özellikle, yetkisiz finansal hizmetlerin engellenmesi -örneğin çevrim içi kumar veya izinsiz sermaye yatırımları alanında- görev alanına dahildir. İhlalleri etkin biçimde durdurabilmek için BaFin’in elinde, piyasa ilişkili düzenlemeler getirme yetkisi de dahil olmak üzere çeşitli önlemler bulunmaktadır.
İnternet Servis Sağlayıcılarına Yönelik Önlemler
Finansal hizmetlerin giderek dijitalleşmesi ve internete taşınması bağlamında, BaFin artan bir şekilde yasa dışı teklifleri tespit edebilmesine rağmen, özellikle Avrupa Birliği dışında yerleşik olan sağlayıcılar söz konusu olduğunda, bu teklifleri kolayca piyasadan kaldırmakta zorlanmaktadır. Bunun bir sonucu olarak BaFin, bazı durumlarda internet servis sağlayıcılarına, Almanya’dan sorunlu internet içeriklerine erişimi engellemek amacıyla DNS engellemeleri uygulamalarını talep etmiştir.
VG Frankfurt am Main Kararının Temel Noktaları
Olay ve Mahkemenin Değerlendirmesi
Sonuçlanan davada BaFin, bir internet servis sağlayıcısına yönelik olarak, belirli bir internet sitesine DNS engellemesi yoluyla erişimi engelleme talimatı verdi. Sağlayıcı, yasal bir dayanağın bulunmadığı ve müdahalenin orantısız olduğu gerekçesiyle bu işleme karşı yargı yoluna başvurdu – idare mahkemesi ise sağlayıcıyı haklı buldu.
Mahkemenin değerlendirmesinin odak noktası, böylesine derin bir bilgiye erişim kısıtlamasının, kamu hukukunda açıkça öngörülmüş bir yetki temeline dayanıp dayanmadığıydı. Yargıçlar, DNS engelinin BaFin’in mevcut yasal yetkilerine dayanamayacağını ve ayrıca Anayasa ile korunan üçüncü şahısların bilgi özgürlüğünün de etkilendiğini vurguladılar.
Temel Haklar ve Orantılılık
Değerlendirmede özellikle Alman Anayasası’nın 5. Maddesinde düzenlenen bilgi edinme özgürlüğünün kapsamı büyük önem taşıdı. Yargısal analiz, internet engelinin ilgisiz üçüncü kişilerin yasal bilgilere erişimini engelleme potansiyeline sahip olduğu sonucuna vardı. Ayrıca, mahkeme bu önlemi orantısız buldu; zira daha hafif yöntemler mevcutken, müdahalenin spesifik bir yasal temele dayanmadığını belirtti.
Ağ Engellemeleri ve Denetim Yetkileri Alanındaki Gelişmeler
Alman ve Avrupa Hukukunda Ağ Engellemeleri
Ağ engellemelerinin, özellikle DNS engellerinin hukuka uygunluğu, Almanya’da ve Avrupa genelinde tartışmalı bir konudur. Fikri mülkiyet hukuku ile çocuk ve gençlerin korunması alanlarında bazı düzenlemeler bulunsa da, finansal hizmetler denetimi alanında bu tür müdahaleleri açıkça mümkün kılan yasal düzenlemeler halen eksiktir. Frankfurt am Main İdare Mahkemesi’nin kararı, bu derece önemli müdahaleler için açık ve kesin yasal çerçevelerin gerekliliğini vurgulamaktadır.
Etkilenen Piyasa Katılımcıları İçin Sonuçlar
Yargı kararları, çeşitli paydaşlar üzerinde önemli etkilere sahiptir: İnternet servis sağlayıcıları açısından bu karar, denetimle ilgili önlemlerde hareket yükümlülüklerinin kapsamı konusunda ek açıklık sağlar. Finansal hizmetler sektörü ve çevrim içi alanlardaki sağlayıcılar ise devletin erişim engelleme talimatlarının hukuka uygunluğuna dair hukuki güvenlik elde ederler. Tüketiciyi koruma boyutu da etkilidir, çünkü erişim kısıtlamaları çoğu zaman gerekenin ötesine geçip yasal içerikleri de etkileyebilmektedir.
Dijital Pazarların Düzenlemesine İlişkin İleriye Dönük Düşünceler
VG Frankfurt’un kararı, dijital çağda etkin bir piyasa denetiminin, üstün temel haklar zedelenmeden nasıl sağlanabileceği sorusunu gündeme getirmektedir. Mevzuat koyucu, etkin bir finansal denetim ihtiyacı ile internette iletişim ve bilgi özgürlüğünün korunması arasında denge kurma konusunda giderek daha fazla sorumluluk taşımaktadır.
Olası hukuk yolları ve yasal düzenlemelerin gelişimi açısından bundan sonra yaşanacaklar beklenmektedir. Konu, farklı çıkarların – denetim, ekonomi, kullanıcılar ve sağlayıcılar – dikkatle hesaba katılması gereken karmaşık meseleler arasında yer almaktadır.
Dijital iş modelleri ve finansal hizmetler bağlamında düzenleme, BT hukuku ve uyum (compliance) konularıyla ilgilenen şirketler, yatırımcılar ve diğer paydaşlar için, mevcut hukuki durumun ve gelecekteki gelişmelerin bireysel olarak değerlendirilmesi büyük önem arz edebilir. MTR Legal’in avukatları, bu tür sorularınız için memnuniyetle iletişim kurabileceğiniz muhataplarınızdır.