Hukuki anlaşmazlıklar tahkim veya arabuluculuk prosedürleriyle çözülebilir. Özellikle uluslararası hukuki anlaşmazlıklarda tahkim prosedürü mahkeme prosedüründen daha uygun olabilir.
Hukuki anlaşmazlıklar uluslararası iş ortaklarıyla da yaşanabilir. Anlaşmazlığı bir devlet mahkemesi aracılığıyla çözmek her zaman en iyi yol değildir. Çünkü mahkemelerin uluslararası hukuka dair yeterli bilgiye sahip olması her zaman mümkün olmayabilir. Ayrıca, mahkeme kararları yurtdışında genellikle uygulanamaz. Tahkim prosedürü burada mahkeme prosedürüne göre avantajlar sunar, diyor ekonomi hukuk firması MTR Rechtsanwälte, ki süreç yönetimi alanında uzmanlıklarından birisi.
Avrupa Birliği dışında tahkim kararları genellikle daha iyi uygulanabilir. Çünkü 1958 tarihli ‘Yabancı Tahkim Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkında New York Sözleşmesi’ne dahil olan 160’dan fazla devlet, diğer devletlerden gelen tahkim kararlarını tanıma ve icra etme taahhüdünde bulunmuştur. Böylece tahkim kararları pratikte dünya çapında uygulanabilir.
Ayrıca, tahkim prosedürleri yurtdışındaki mahkeme prosedürlerinden genellikle daha uygun maliyetlidir ve daha hızlı gerçekleştirilebilir. Bunun nedeni, tahkim kararı sonrasında itiraz veya temyiz imkanı olmamasıdır. Tahkim kararı taraflar için bağlayıcıdır ve bir mahkeme kararıyla aynı etkileri oluşturur. Ancak, ağır usul hataları veya temel hukuki ilkelere aykırılıklar durumunda tahkim kararları bir devlet mahkemesi tarafından iptal edilebilir.
Tahkim prosedürü, devlet mahkemesi prosedürüne benzer bir süreç izler. Ancak büyük bir fark, tarafların bağımsız hakemleri kendilerinin seçebilmesidir. Böylece hakemlerin dengeli bir karar alabilmeleri için yeterli uzmanlığa sahip olduklarından emin olunur.
Bir diğer avantaj, tahkim prosedürlerinin halka açık olmamasıdır. Böylece hukuki anlaşmazlık nedeniyle tarafların itibarı zarar görmez ve detaylar dışarı sızmaz. Tahkim kararı da halka açıklanmaz. Tahkim prosedürünün gizliliği sayesinde bir karardan sonra mevcut iş ilişkisini diğer tarafla sürdürmek daha kolay olabilir.
Taraflardan birinin tahkim prosedürü istememesi durumunda, § 1032 ZPO gereği tahkim prosedürünün geçersizliğine dair bir başvuru yapılabilir.
Süreç yönetiminde deneyimli avukatlarla MTR Rechtsanwälte, müvekkillerini tahkim prosedürlerinde de temsil etmekte ve gerektiğinde savunma stratejileri konusunda danışmanlık yapmaktadır.
