Aile evi, belirli koşullar altında vergiden muaf olarak miras bırakılabilir. Ancak, vergi muafiyeti yalnızca bir gayrimenkul için geçerli olabilir, FG München’in (Dosya No: 4 K 692/20) kararı gösteriyor.
Vergi hukuku, belirli koşullar yerine getirildiğinde aile evinin vergiden muaf olarak miras bırakılabileceğini öngörmektedir. Bunun için, örneğin, miras bırakanın miras gerçekleşmeden önce gayrimenkulü kendisinin kullanmış olması ve mirasçıların ardından en az on yıl kendi oturmaları için kullanmaları gereklidir. Miras bırakanın, konut amaçlı kullandığı birden fazla gayrimenkulü varsa, vergi muafiyeti yalnızca bir gayrimenkul için söz konusu olabilir, müvekkillerine vergi hukuku ve miras vergisi konularında da danışmanlık yapan MTR Legal Rechtsanwälte açıklamaktadır.
Bu durumu FG München’in bir kararı da gösteriyor. Burada, miras bırakan kişi, kızı ile birlikte X evinde yaşamış ve orada kayıtlıydı. Miras bırakanın, oğlu tarafından kullanılan başka bir Y evi daha vardı. Anne vefat ettiğinde, kızı ve oğlu eve yarı yarıya ortak oldular. Kız, X evini ve oğlu Y evini tam mülkiyet olarak miras aldılar. Miras vergisi beyanlarında her ikisi de evin miras vergisinden muaf bir aile evi olduğunu belirttiler.
Vergi dairesi, oğulun miras aldığı ev için miras vergisi belirledi ve oğul bu vergi belirlemesine itiraz etti. Oğul, ebeveynlerinin evi 1954’te satın aldığını ve o tarihten itibaren kendilerinin oturduğunu savundu. Miras bırakanın ölen eşi hastalandığında ve konut kullanımının devamı mümkün olmadığında, çift 2002 yılında taşındı. Sonrasında oğul evi kullanmaya başladı.
FG München, evin yine de miras vergisinden muaf tutulmaması gerektiğine karar verdi. Taşınmak suretiyle miras bırakan kişi hane halkını terk etmiş ve on yılı aşkın süre yeni bir ev kurarak X evine odaklanmıştır. Dolayısıyla, yeni daire aile evi olarak görülmeli ve vergi muafiyeti sadece bu ev için düşünülebilir.
Vergi hukukunda deneyimli avukatlar, MTR Legal Rechtsanwälte’de miras vergisi konularında danışmanlık sağlamaktadır.