OLG Frankfurt’in 15.12.2023 tarihli kararı – Az. 17 U 66/22
Dış Ticaret Kanunu uyarınca hisse devri için nihai bir izin kararı mevcutsa, bu iznin hukuka uygunluğu ve geçerliliği medeni bir davada mahkemece incelenmez. OLG Frankfurt, 15 Aralık 2023 tarihli kararıyla (Az.: 17 U 66/22) bunu kararlaştırdı.
Hisse devri sırasında sıklıkla hatalar meydana gelir. Bu tür hatalar, devrin geçersiz olmasına yol açabilecek ciddi sonuçlar doğurabilir. Sermaye piyasası hukuku ve burada da hisse hukuku konularında danışmanlık yapan MTR Legal Rechtsanwälte hukuk bürosuna göre, genellikle satın alma sözleşmesinin imzalanması, hisselerin mülkiyetinin alıcıya geçmesi için yeterli değildir. Hisseler ayrıca indossament veya devir yoluyla alıcıya aktarılmalıdır.
OLG Frankfurt, Dış Ticaret Kanunu uyarınca Federal Ekonomi Bakanlığı tarafından nihai bir izin kararının verildiği hisse devri konusunda taraflar arasında bir anlaşmanın olduğu durumda, izin kararının medeni davada hukuka uygunluk ve geçerliliğinin incelenmesinin gerekli olmadığını kararlaştırdı. Mahkeme, yaklaşık 14 milyon adet bir anonim şirketin (AG) hissesinin devrine onay vermesi için davalı hisse sahibini mahkum etti.
Hisse devri ile kredi geri ödemesi
Durum, taraflar arasında anonim şirketin ek hisselerinin devri konusundaki bir anlaşmazlıktan kaynaklanıyordu. Davalı, AG’nin yaklaşık 27,6 milyon adet hissesinin bugüne kadar çoğunluk hissedarıydı. Lüksemburg merkezli davacı ise bir küçük paya sahipti. Davalıya birden fazla kredi vermişti. Kredi geri ödemesi, taraflar nakit ödeme konusunda anlaşamazsa, davacıya ek hisse devri yoluyla yapılmalıydı.
Ayrıca kredi sözleşmesi, davacının kredilerin erken geri ödenmesini talep edebileceğini öngörüyordu. Bunun ön şartı ise, bunu planlanan hisse devrinden en az 90 gün önce davalıya bildirmesiydi. Kredileri garanti altına almak için davalı, davacıya yaklaşık 15 milyon adet hisseyi rehin etmişti.
Dava sürecinde davacı, kredinin erken geri ödenmesini zamanında talep ettiğini ve ifade ettiğini iddia etti. Bu nedenle, sözleşmede belirtildiği gibi, yaklaşık 15 milyon rehin edilen hissenin kendisine devredildiğinin tespitini istedi. Yardımcı olarak, davalının hisselerin devrine mahkum edilmesini talep etti.
Hisse devrine onay talebi
Anlaşmazlık önce Frankfurt Bölge Mahkemesi’ne ulaştı ve 25 Şubat 2022 tarihli kararla yaklaşık 13 milyon hissenin devrildiğine karar verdi (Az. 2-02 O 213/21). Karara her iki taraf da itiraz etti.
OLG Frankfurt, ilk derece mahkemesinin kararını değiştirdi. Hisselerin henüz davacıya etkili bir şekilde devredilmediğini belirledi. Ancak davacının, davalının yaklaşık 15 milyon adet hissenin 14 milyonu üzerindeki devre onay vermesi gerektiğine dair hakkı olduğuna karar verdi.
Frankfurt’taki hakimler, hisselerin mülkiyet devrinin henüz gerçekleşmediğini, bunun nedeninin ise ilgili hisselerin henüz yeterince belirlenmemiş olması olduğunu belirtti. Ancak yaklaşık 13 milyon hisse konusunda tarafların etkili bir kısmi anlaşma yaptığının ve davalının bu hisseleri devretmeyi taahhüt ettiğinin varsayılması gerektiğini vurguladı. Dış Ticaret Kanunu uyarınca gerekli izin verilmiştir. İzinin geçerliliği ve hukuka uygunluğunun incelenmesi gerekli değildir, mahkeme bunu belirtti.
Yaklaşık bir milyon ek hisse devri konusunda ise davacı, davalının onayını talep edemez. Çünkü davalı burada nakit ödeme seçeneğini tercih etmiştir, dedi OLG Frankfurt. Karar henüz kesinleşmemiştir.
Hisselerin etkili devri karmaşık olabilir. MTR Legal Rechtsanwälte, hem bu konuda hem de diğer
sermaye piyasası hukuku konularında yetkin danışmanlar olarak yanınızda.
Lütfen bizimle iletişime geçin!