ABAD Markanın Hak Kaybına Uğraması Üzerine

News  >  Markenrecht  >  ABAD Markanın Hak Kaybına Uğraması Üzerine

Arbeitsrecht-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte
Steuerrecht-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte
Home-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte
Arbeitsrecht-Anwalt-Rechtsanwalt-Kanzlei-MTR Legal Rechtsanwälte

Marka hakkının sahibi, yıllarca marka hakkı ihlallerine müsamaha gösterirse, marka koruma talebini kaybedebilir. AB Adalet Divanı, 19 Mayıs 2022 tarihli kararıyla (Az. C-466/20) bunu karara bağladı.

Markalar yüksek bir değer taşıdığından, bunların tescil ettirilmesi ve üçüncü şahısların suistimalinden korunması önemlidir. Ancak tescilli markasının marka hakkı ihlallerine karşı beş yıl boyunca yasal yollarla itiraz etmeyen bir kişi, marka hakkını kaybedebilir, MTR Legal adlı ekonomi hukuk bürosu açıklar.

AB Adalet Divanı, zaten 2011 yılında yaptığı bir karar ile marka ihlaline karşı resmi veya yargısal bir yola başvurmanın müsamahayı sona erdirdiğini ve aynı zamanda kaybedilmeyi önlediğini belirtmişti. Ancak mevcut kararında AB Adalet Divanı, bir ihtarın kaybedilme süresini sona erdirmediğini, eğer muhatabın ihtara uymaması ve marka sahibinin marka haklarını uygulamak için başka yasal adımlar atmaması durumunda açıkça ortaya koydu.

Davacı, temel alınan olayda 2005 yılında bir Avrupa Birliği kelime markası tescil ettirmişti. Üç yıl sonra başka bir şirket benzer bir kelime bileşeni olan ve sadece yazımında küçük bir fark bulunan bir şekil markası başvurusunda bulundu. Davacı, rakip markanın kullanımını 2009 yılında başarısız bir şekilde ihtar etti. 2012’nin sonunda, Nürnberg-Fürth Eyalet Mahkemesi’ne hak ihlaline son verilmesi için dava açtı, ancak dava ancak 2014’te tebliğ edilebildi çünkü davacı mahkeme masraf avansını yatırmamıştı. Mahkemeler, dava taleplerini kaybedilmiş olarak değerlendirdi.

Olay sonunda BGH’ye götürüldü ve o da Avrupa Adalet Divanı’na danıştı. AB Adalet Divanı’ndan, bir marka hakkı ihlaline müsamahanın sona erdirilmesi için hangi gerekliliklerin bulunduğunu açıklaması istendi.

Davacının marka hakkı ihlalini ihtar ettiğini söylemesine rağmen, bu şartlar altında talep hakkının kaybedilmesini önlemek için yeterli olmayacağını AB Adalet Divanı açıkça belirtti. İhtar, kaybedilme süresini kesebilir, ancak yalnızca markanın ihlale karşı koymasını sürdüp, markasının haklarını uygulamak için yasal imkanlarını kullanmaya devam etmesi halinde.

AB Adalet Divanı’nın içtihadı, marka sahiplerinin marka hakları ihlaline etkin olarak karşı koymaları gerektiğini gösteriyor. Sadece bir ihtar her zaman yeterli olmayacaktır.

Marka hukuku konusunda deneyimli avukatlar danışmanlık yapar.